"Su uyandı, sen uyanmadın aşk olsun!"

Bana ait olmayan cümlelerinde ben, hep kendimi aradım durdum. Yoktum, biliyordum, var olayım istedim hep. O zaman da yoktum, şimdi de yokum. Hem de şimdi hiç olmadığım kadar yokum. Olamam da zaten. Olmayı şu an hiç istemediğim kadar çok istiyorum halbuki. Hep böyle olur bende. Ne zaman ki her şey imkansızlaşır, ben o zaman imkansızı isterim. Demişti ya bana, 'imkansızlaşmak', işte öyle.


Sen şimdi düşlerimde yaslarsın başını dizlerime. Ben okşarım saçlarını. Gerçek gibi olur o düşüm sonra. Gerçekmiş gibi yakın gelir sonra bana. Ben tam vazgeçecekken düşünmekten seni, tekrar aklıma getirir seni, bana getirir seni. Kader de böyle dalga geçiyor işte benimle. Düşlerimden hiç çıkma.

Benimle geçtiği dalgalarda çırpındım hep. Boğuldum da sonra. Diğerlerine sıktığı palavralarını da hissettim. Dalga geçmemiş olsaydı, şimdi hiç gitmemiş olurdu biliyorum. Tuhaf her şey çok. Ama neden? Sormadan edemiyorum neden? Kendi halindeydim, saçmaydım, sapsaçma hem de. Kim, niye uğraşsın benimle? Kim, niye kırsın yok yere? O, nasıl kırar bir insanı, aklım almıyor. Kırılan ben olduğum halde hem de...

Senin bana verdiğin sözler vardı sanki. Sen onları söz olarak bile görmedin belki. Ama ben içimde tuttum seni, sözlerini, her cümleni. Ben şimdi sadece özledim seni. Mutlu ol, kiminle olursan ol. Ama bıraktığın yerde unutma beni. Hani biz olamasak da cümlelerimiz çift olacaktı? Yalvarırım konuş benimle. Binlerce kez söylemek istiyorum kendi kendime; özledim seni, özledim seni, özledim seni, özledim seni...

Şimdi niye acıyor içim bilmiyorum. Özlemden mi? O kadar alışmışım ki ona. Alışmak sanıldığı kadar kötü, aşağılık bir şey değil hem bence. Bunu bir Selami Şahin, bir ben biliyoruz sanırım.

Ben, beni aslında gerçekten istemediğini, ya da benim gibi başkalarını da istediğini beni o gün yapayalnız bıraktığında anlamıştım ilk. Daha sonra sen kızmıştın bana seni yalnız bıraktığım için. Uzak olduğum için. Ama aslında hiç kimseye olmadığım kadar yakındım ben sana. Bana anlam veremediğin için küstün bana. Gittin. Bir daha da gelmedin. Bitti. Ben ondan sonra hoşça kal  dedim sana. Hatta 'ben giderim, sen bekleme' dedim. Sen de beklemedin. Ama şimdi, o zamanlar hissettiğim öfke ve üzüntümden eser yok. Şimdi olsa asla demezdim 'bekleme'yi. Çok geç demek için bile çok geç.

Harfimi de alıp gidiyorum.

Son Notlar Ona İthafen: 
- Özledim.
- Mutlu ol.
- Anlat bana seni yine hep.
- Rüyalarıma gir yine.

Yorumlar

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar