"...Güzel günler göreceğiz güneşli günler..."

Bazen güzel şeylerden bahsetmek de gerekir. Mesela ben hiç güzel şeylerden bahsettiğimi hatırlamıyorum uzun zamandır. Bugün de güzel şeylerden bahsederek moralimi yükseltmek istedim. Güzel şeylerin hepsi şu an aklımda değil ama yazarken şu dönem yaşadığım güzellikleri bulacağıma inanarak başlıyorum:
- En başta mutlu olmam için yaz var. Yani kışları içim daha karanlıklara gömülüyor. Sabah uyandığımda kasvetli, karanlık yağmur havası içimi daha bir sıkıyor. Zaten çok sıkılmaya müsait psikolojim var, fazlasına gelmez. Onun için sonbahar gelene kadar gülümsemeliyim. Sonbaharda ve sonrasında daha fazla zorlanacağım çünkü.
- Beni seven insanlar var. Ailem yanımda, hepsi sağlıklı. Ailemden hariç etrafımdaki insanlar tarafından da sevildiğime inanıyorum. Eskiden hiç sevilen biri değildim sanırım. Ben öyle hatırlıyorum. Eğlenirken düşünülmeyen, en son yalnızlıkta aranılan bir çocuktum. Bir nevi durum kurtaran yedek arkadaş. Çünkü eğlenceli değildim, onlar gibi hınzırlık yapamazdım. Sevmezlerdi pek beni. Yalan da söyleyemezdim, dedikodu da yapamazdım. Bir arkadaş olarak epey sıkıcıydım yani. Derken son zamanlarda yeni insanlar girdi hayatıma. Destek oldular, yardımcı oldular, sevdiler ve ben büyüdüm. Yeri geldi eleştirdiler, alay ettiler bazen belki, ama sevdiler. Seviyorlar. Ha bu arada, eskilerin de üzerine düşmeyince onların gözünde de değer kazandım. Seviyeli bir ilişkimiz var artık. Çok "cool"um.
Bir de beni seven biri daha var sanırım. Gerçi onun beni sevdiği gibi ben onu sevmiyorum ve sevemem hatta onu tanımıyorum bile ama onun beni sevmesine minnetlerimi sunmak ve unutmasını söylemek isterdim. Fazla bağlanmasın diye "sevme" bile diyemiyorum. Hiç konuşmuyorum.  Gözlerimi kaçırıyorum, kendimi kaçırıyorum. Biliyorum ki tek kelime etsem daha fena haller olacak. Yine de onun beni sevdiğini görmek, buzdolabısever insanların varlığını kanıtlıyor. Bu bakımdan mutlu oldum işte. Buruk mutluluk diyelim aslında buna. Çünkü yine ayar tutturamadım. Ve onun hüznü benim mutluluğummuş gibi yazdığım için şu an utandım kendimden ve sizin yerinize kınadım kendimi.
- Sağlıklıyım çok şükür. Öyle aman aman bir hastalığım yok maşallah turp gibiyim. Böyle düşününce neden bazen dünyanın sonu gelmiş gibi davrandığıma anlam veremediğim oluyor.
- Pek memnun olmasam da bir işim var. En azından yarın öbür gün sokakta kalmayacak kadar bir işin ucundan tutabiliyorum. Ve gün gelecek, belki de kendi çabalarımla istediğim daha iyi yerlerde olacağım, kim bilir. Yeter ki sağlık olsun.
- Beni düzenli olarak günlüğüne yazdığını söyleyen bir dişçim var. O kadar tatlı ki, tüm esprileri, eğlenceli halleri olmadan nasıl geçerdi o muayenehanede zaman diye düşünüyorum bazen.Onun beni günlüğüne yazmasına karşılık ben de onu yazdım işte. O niyetle yazmadım ama ben de yazdım ne fark eder. Seviyorum adamı, babam olsa bu kadar sevmezdim, o derece.
- Tedavim süper gidiyor. Eski benden eser kalmadı. Artık dişlerimin arasından trenler geçmiyor. Tabii daha tedavim devam ettiği için ilk bakışta çok güzel dişlerim yok şu an. Ama gün gelecek, teller çıkacak, çirki Betty olacak sana bir afet. Tamam çok abarttım. Buna benzer bir şeyler işte.

Yukarıdaki yazı tamamen hayal ürünü falan değildir. Evet, ben güzel şeyler yazdım, ne kadar hayret verici değil mi ama? Yakıştı ama bana yahu, sık sık yapayım bunu ben. Evet.

Yorumlar

  1. canımm..

    sen hep güzel yazıyorsun yazılar güzel içerği bazen hüzüntülü oluyor hepimizde olduğu gibi ama bu sefer içindekiler de güzel şeyler.

    ay ne güzel!

    dişlerin için çok çok sevindim.

    yaz sana iyi geldi desene :)

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkür ederim beni duygulandırdın :) o senin güzel görüşün çok sağol :) aslında yaz bana bi ara çok kötü geldi sonradan iyi geldi belki de iyiydi ben kıymetini bilmedim bilemiyorum ama şu an iyiyim neyse :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar