Az ama öz
Sürekli tazeliyordu hayatını. Bir dönemi açarken, başka bir dönemi kapatıyordu. Bu kadar mı sıkılıyordu da değiştiriyordu hemen? Ben olsam özlerdim. Hep özlemişimdir. Kapattığım dönemlere geri dönmeyi istemişimdir de. Ama bazen oluyor ya, dönemiyorsun. Bazen de yeni dönemler açılsa diyorsun. Açılıyor da. Açılmazsa da bir yolunu bulup sen açmalısın. Tüm bunları geçtim de, ben vapura binmediğim dönemlerde İstanbul'da yaşadığımı hissetmiyorum. Vapur dönemi de kapattığım dönemlerden. Ama bazen zamanı bulup buluşturup vapura harcıyorum. İstanbul demek bence vapur demek. Vapur dönemini kapatmayın. Açmadıysanız da açın o dönemi. Çünkü vapur demek İstanbul demek, İstanbul demek vapur... Bazı insanların hayatları hakkında hayal kurmayı da seviyorum. Hayal kurmak demeyelim de, yaşadıkları hayatı tahmin etmeceler diyelim. Mutlu mudur, eve gittiğinde yorgun mudur, yoksa yalnız mıdır? Vapurda da bunları düşünüyorum. Nereye gidiyordur şu genç adam? Ya da şu orta yaşlı kadın ne düşünüyordur şu an? Oradaki küçük çocuk vapura binerken heyecanlanmış mıdır? Yanımdaki genç kadın gerçekten dalgaları mı seyrediyor, yoksa benim gibi sadece seyrediyor gibi yaparak başka bir şey mi hayal ediyor? Bir dönem daha kapandı haytımda işte. Hayal dedim de, artık hayaller kuramıyorum başımı yastığa koyduğumda. Bir dönemi daha kapattım yani. Olsun. Ben severim konuları bağlamayı ya da ayrı ayrı ondan ona atlamayı. Fark ettiniz mi?
farkettim ve bu tarzını çok sevdim!
YanıtlaSilBen de farkındayım. Gülhane parkındayım. vapur dediniz de kadıköy vapuru bir başka. Ben gazeteler cağaloğlunda iken sürekli vapurla karşıya geçerdim. Güvertede martılarla simitimi paylaşırdım. Geç vakit eve döndüğümrqde ise mehtabı güverteden izlerdim.
YanıtlaSilMia
YanıtlaSilTeşekkür ederim :)
Profösör
Yine yapın, yine geçin profösör neden olmasın ;)